13 Eylül 2011 Salı

SENSİZ HARFLERİN GİRDABINDAYIM

Boğulmaktan kurtulmak için seninle kurduğumuz cümlelere ihtiyacım var, kelimeler yetmez... Cümleler içinde seni aramaktan hiç yorulmadım. Sensiz cümleler duyamadım zaten. Simit ayran tamamlaması bile seni anlattı bana...


Denizin dalgaları misali seni görmek seni duymak ve seni hissetmek hiç yormadı beni hiç yormak istemedi. İyot kokusu gibi işledin içime, beynime, kalbime, bünyeme...İçimdeki mutsuzluk kavramını ruhunda var olan sevinçle bir dinamitle paramparça eder misali yok ettin tuzla buz ettin.Umutsuzluklar bakışlarında eridi... Gökyüzündeki güneş gülüşün, sımsıcak ama yakmayan... Hayatın anlamsızlaştığı günlerin hepsini seninle anlamlaştırmak, küçük bir çocuğa en mutlu olduğu andaki yüzündeki gülümsemeyi yaşamak gibi. Bir de sarsan bu yalnızlığımı bir sarmaşık gibi... Bedenime can versen, bir dal uzatsan girdabıma... Kurtarsan beni boşluklardan...

 Sensiz harfleri sendeki harflerle birleştirip önce kelimeler, sonra cümleler kursak... Ardından karşımızda deniz ve sahil olmadığı halde olmuş gibi davranıp mutluluklara uçsak... Arkamıza bakmasak, umursamasak geride kalanları, yalnız ikimizin olduğu bir geleceğe koşsak, kan ter içinde kalmasak... 
Huzurun en derin dehlizlerinde gezmenin sadece elimi tutmaktan geçtiğini bilseydin benimle dünyayı dolaşırdın...Yoluna çıkan her çakıl taşını gül yapraklarına çevireceğimi bilseydin, yollarının kırmızı bir kadife yumuşaklığında süreceğini öğrenirdin benimle...Seni her şekilde aklımda ve kalbimde, dünyada 100 yılda bir yetişen siyah gül gibi görmem benim değil senin güzelliğindir... Esirgeme güzelliğini, savur saçlarını omuzlarıma, göğsüme koy başını, kolların sarsın yanlızlığımı... Sensiz açan siyah güller bile anlamsız olmasın...
Anlamsız olan duygularımı anlamlandıran, hissiyat ve ruhaniyet kavramlarının en ince ayrıntılarına kadar iliklerime kadar işleten GÜZEL KADIN kalbindeyim bil bunu... Sen yaşadıkça ben orada olacağım, ben yaşadıkça sen kalbimde olacaksın... Bırak birlikte yaşayalım... Plansızlığın, hayata boşvermişliğin en güzel ve en anlamlı yanlarını bulduğum güzel kadın yanımda kal, elimi bırakma, ruhumu hapse sokma gözlerinin derinliklerinden ayırma beni...Sol yanımdan al sancıları, siyah beyaz bir filmin sonu olmasın yaşadıklarımız... Eski fotoğraflarda aramayalım ikimizi...Yaşadıklarım değil de yaşamım ol, hayattakilerim değil de hayatım daki ol , ey güzel kadın kalbim seninle beraber çarpar bilmez misin, ellerim seni görünce titrer bilmez misin, bülbül gibi şakıyan dilim senin yanında ve yakınında tutulur bilmez misin.. Seni senden çok severim bilmez misin? Korkularım ol, umutlarım ol hatta ölümüm ol, yaşamımım, hayatımın sonu ol... Son ol..

Not: Bu yazı Friendfeed'den Programmer adlı kullanıcıyla atışma şeklinde yazdığımız ortak bir yapımdır... 

2 yorum:

  1. çok hoş bir yazı olmuş :) Ellerinize sağlık ..Saydek®

    YanıtlaSil
  2. Sorma bana “ Ne kadar seviyorsun?“diye..
    O kadar işte..
    - Tavanı kadar sokağın,dibi
    kadar cehennemin...YAZINIZI OKUYUNCA BU SÖZLER GELDİ AKLIMA PAYLAŞMAK İSTEDİM...ÇOK GÜZEL, YÜREĞİNİZE SAĞLIK..

    YanıtlaSil